İzlediğim en güzel, en naif aşk filmleri

by - Mayıs 29, 2017

Merhabalaar! Bugün çok sevdiğim naif ve güzel aşk filmlerinden oluşan bir film öneri yazısı yazıyorum size.

İlk film tabii ki en sevdiğim aşk filmi olan Like Crazy. Filmde aslında İngiliz olan fakat Amerika'da okuyan Anna ile Jacob'un aşkını anlatıyor. Anna'nın okulu bitince ülkesine dönmek zorunda kalması ile olaylar gelişiyor. Ülkesine dönmesi gereken tarihi geçirdiği için Amerika'ya girişi yasaklanan Anna ve Jacob kendilerini bir anda umutsuz bir aşk içinde buluyorlar. 
Filmin konusu, oyuncu seçimi her şeyi o kadar güzel ve naif ki. Biçok sahnesini hayran kalarak izleyeceksiniz eminim. Özellikle en sondaki duş sahnesi benim en sevdiğim film sahnelerinden diyebilirim. Zaten bu filmden sonra Felicity Jones'u birçok iyi yapımda daha gördük. Kendisine hayran biri olarak daha biçok filmde izlemek isterim doğrusu.

Bir sonraki film ise Love, Rosie. Rosie ve Alex 5 yaşından beri birbirlerinin en yakın dostlarıdır. Bu süre içerisinde sevgili olmak ile ilgili hiçbir düşünceleri olmamasına rağmen 18 yaşında geldiklerinde aralarında bir çekim olabileceğini fark ediyorlar. Fakat hiç beklenmedik bir anda gelişen olaylar ve Alex'in üniversite için başka bir ülkeye gitmesiyle aralarında bişeyler olması imkansızlaşmıştır. Yine de ne olursa olsun aralarındaki bağ hiç kopmuyor. Seneler içinde başlarından geçen aşklara evliliklere rağmen en sonunda kavuşmaları anlatılıyor filmde. Lily Collins'in oyunculuğu ve Sam Claffin'in yakışıklılığı da işin içine girince harika bir film ortaya çıkmış. Özellikle sevgilisi en yakın arkadaşı olanların çok seveceği bir film. 

Ruby Sparks benim izlediğim en tatlı filmlerden biri. Calvin genç yaşta oldukça başarı elde etmiş bir yazardır. Fakat son zamanlarda işler pek de iyi gitmemektedir. En sonunda Ruby adında bir karakter yaratır. Ruby onun hayallerindeki kadındır.  Bir hafta sonra Ruby'i kanepesinde otururken bulduğunda ise buna inanmak hiç de kolay olmayacaktır. Yaşananları kabullendikten sonra Ruby ile sevgili olan Calvin bir süre sonra Ruby'i onun hakkında yazarak değiştirebileceğini fark eder. Peki sevdiğimiz insanları değiştirmek ne kadar doğrudur? Bunu öğrenecek baş karakterimiz. Oldukça naif, tatlı ve komik bir filmdi.

Baş rolünde Amanda Seyfried olur da bir film güzel olmaz mı? Letters to Julliet'te o güzel filmlerden biri işte. Sophie ve Victor nişanlılardır ve İtalya'ya giderler. Fakat orada birlikte sandıkları kadar iyi zaman geçiremezler. Çünkü Victor aşçıdır ve İtalya'nın büyüleyici mutfağı ve güzel makarna yapmak onun ilgisini daha çok çekmektedir. Bu durumda kendine yeni uğraşlar arayan Sophie, Verona'da Julliet'in evine gider ve 50 yıl önce yazılmış bir mektup bulur. Mektuba cevap yazar ve hayatının aşkını yıllar önce geride bırakmış olan Claire'e  bir umut olur. Böylece Claire yanına torununu da alarak yıllar önce bıraktığı sevgilisi Lorenzo'yu aramaya başlar. Tabii Sophie de onları yalnız bırakmayacaktır. Bu süreç içerisinde birlikte zaman geçirme fırsatı bulan Sophie ve Charlie, Claire ve Lorenzo'nun aşkından güzel dersler alacaktır; "Eğer konu aşksa asla geç değildir."  Film insana aslında bişeyler için sebepsizce ne kadar çok beklediğimizi göstermekle kalmayıp sonsuz aşkın varlığına da kanıtlar sunuyor.

Son olarak yine bir Amanda Seyfied filminden bahsetmek istiyorum: Dear John. Amerikan ordusunda görevli olan John, iki hafta için izin alıp babasının yaşadığı kasabaya döner ve orada üniversite öğrencisi olan Savannah'a aşık olur ve bu iki hafta içinde büyük ve tutkulu bir aşk yaşarlar. Maalesef zaman çabucak geçer, iki hafta biter ve John'un dönme zamanı gelir. Sonrasında altı ay boyunca mektuplaşırlar ve John izin zamanı sevgilisinin yanına dönmeyi beklemektedir. Ancak 11 Eylül olayları dolayısıyla orduya geri çağırılır. Oyuncuların birbirine uyumu, hikayeyi yansıtmaları ve konunun işleniş şekli o kadar güzel ve inandırıcı ki. Biraz dram seviyorsanız mutlaka beğenebileceğiniz bir film.

Ayrıca daha önce bahsettiğim Flipped filmi de bu listeye eklenebilir. Flipped hakkındaki yazımı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Benim listem bu şekildeydi. Sizin en sevdiğiniz aşk filmleri neler? Bana yazarsanız çok sevinirim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

Beğenebileceğiniz diğer yazılar

9 yorum

  1. Ruby Spaks'ı merak ettim. İzlenecekler listesine eklendi.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. listeden sadece Love, Rosie'yi izledim. Sam Claffin gerçekten çok yakışıklı, tatlı bir adam. Onu izlemek güzeldi. diğer filmleri de izleme listeme ekledim. insan bazen romantik film izlemek istiyor. o zaman açar izlerim :-)

    aşk filmlerinde one day'in bende yeri ayrıdır. kitabını da filmini de çok severim. özellikle filminden çok etkilenmiştim. izlemediysen mutlaka izlemelisin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, Sam Claffin konusunda bütün kadınlar aynı şekilde düşünüyoruz sanırım. One Day benim ara ara açıp izlediğim ve çok sevdiğim bir filmdir. Öneri için teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Ruby Sparks filmini izledim geçenlerde, önce yadırgadım biraz, jeton düştü sonra da. :)

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, hepsi birbirinden zevkli filmler. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, çok teşekkür ederim. Beğenmenize çok sevindim. :)

      Sil
  5. Aşk acısı üzerine bir yazı yayınladım. Tıklayıp okuyabilirsiniz.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız benim için çok değerli, şimdiden teşekkürler!