Lolita - Vladimir Nabokov

by - Nisan 04, 2015


Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-Li-Ta; dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, Üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. Lo-Li-Ta

 Öncelikle kitap, Nabokov'un Edmund Wilson'a olan mektubunda "Lolita'yı okumaya karar verdiğinde, lütfen onun son derece ahlaklı bir kitap olduğunu unutma." diyerek de belirttiği üzere erotik bir roman değil. Adet olduğu üzere biraz konusundan bahsedeyim. Lolita,  Humbert Humbert isimli orta yaşlı bir abimizin 9-14 yaş arasındaki çocuklara, kendi tabiriyle "su periciklerine" olan tutkusu üzerine kurulu. Çok fazla detaya inmeyeceğim, Hum başından bir evlillik geçtiken sonra Amerika'ya yerleşmeye karar veriyor ve hayatının aşkı Dolores Haze, nam-ı diğer Lo, Dolly, Lola, Lolita ile karşılaşması bu noktada oluyor. Humbert, kiracı olarak yerleştiği evin sahibesinin kızı olan Lolita'ya her geçen gün bağlanır, şu işe bakın ki Lolita'nın annesi de Humbert abimizden hoşlanmaktadır. Gelişen olaylar ile Lolita ve Humbert Humbert kendilerini uzun ve trajik bir yolculukta bulurlar.

Lolita veya  “Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları” adlı roman  Vladimir Nabokov'un tarafından 1955'te Paris'te, İngilizce olarak yayınlanmıştır. Eser, daha sonra Vladimir Nabokov, tarafından Rusça'ya da çevrilir.  
Bazı kaynaklara göre Nabokov  bu romanı yayınlanmadan çok daha öncesinde, 1939’da Volşebnik (Büyücü) adıyla kısa bir hikâye olarak yazmış daha sonra roman haline getirmiştir.
Roman, ana karakteri olan Humbert Humbert'in “su pericikleri “ olarak adlandırdığı ergenlik çağındaki genç kızlara karşı cinsel tutkusunu konu eden cinsel fantezilere dayalı bir romandır. Dr. Humbert ın 13 yaşındaki Dolores e (lolita ya) karşı hissettiği engellenemez aşkını konu edinen roman orta yaşlı bir adamın kendisinden çok küçük bir kıza duyduğu aşktan dolayı içine düştüğü bunalımı ve duygusal çatışmalarını anlatırken diğer bir yandan da küçük bir kızın trajedisini anlatmaktadır.  Romanın önsözünde yazar ''...yarattığım Humbert bir yabancı ve anarşisttir, su pericikleri bir yana, daha birçok konuda onunla aynı düşünceleri paylaşmıyorum.'', diye de bir not düşürmek zorunda kalmıştır.
Amerikalı olmasına rağmen Rus asıllı bir yazar bu eser Nabokov'un en çok sevilen ve en çok tanınan romanıdır.  1955 yılında Vladimir Nabokov, bu eseri ile Pulitzer Ödülü almış, bu ödülü aldıktan sonra eseri ve kendisi de çok tanınmıştır.  Kitap, Time dergisinin 1923-2005 arasında yazılmış en iyi 100 roman listesi, Le Monde'nin hazırladığı, Yüzyılın 100 Kitabı, listesine de girmiştir.
Pek çok dünya dillerine çevrilen eser 1962'de Stanley Kubrick ve Adrian Lyne 1997 tarafından yine Lolita adı ile birkaç defa  sinemaya da uyarlanmıştır.

Eser, elli yaşlarına gelmiş olan Humber Humbert’in elini kolunu bağlayan aşkının ve cinsel zaafının pençesinde etik kaygıya da sahip olmasına rağmen küçük kıza bağlanmış bir pedofiliye dönüşmesi üzerinde kurgulanmıştır. Bu eser sayesinde Lolita kelimesi, cinsel açıdan erken olgunlaşan kızları ifade eden bir algı da yaratarak popüler kültürde bu algıyı ifade edecek şekilde kullanılmaya başladı.



 “Lolita'yı okumaya karar verdiğinde, lütfen onun son derece ahlaki bir kitap olduğunu unutma. -Vladimir Nabokov- (Edmund Wilson'a Bir Mektubundan) “

LOLİTA ROMANIN ÖZETİ (  Vikipedi’den yapılan alıntı üzerinden düzenlenmiştir) 




Yaz kampındaki Lolita'yı alır ve o günden sonra Amerika’yı eyalet eyalet gezmeye başlarlar. Bu seyahatler esnasında  ve kaldıkları otellerde  gönüllü veya  gönülsüz aşk ilişkileri de yaşanmaya başlamıştır. Dolores, ile Humbert arasındaki aşk biraz da zoraki bir aşktır. Humbert artık Lolita'ya bağlanmış ve onsuz yapamaz hale gelmiştir.   Dolores zaman zaman onunla ilşkiye girmeyi reddetmekte ama Humbers, onu korku duyduğu basit şeyler ile tehdit etmek zorunda kalmaktadır.

 Aradan geçen bikaç yıl geçmiş ve Dolores’ten hiç haber alamamıştır. Lolita 17 Yaşına geldiğinde bir gün  Humbert’a bir mektup yollayarak Humbert’ten para ister.  Dolores, bu parayı ödünç istemektedir. Bu mektuptaki adrese giden Humbert, Lolita'yı, kaldığı yerde Dick adında bir gençten hamile kalmış bir şekilde bulur. Dolores kaçtığı adam olan oyun yazarı Dıck  ile sapıkça ilişkiler yaşamaktadır. Aşırı bir kıskançlığa kapılan Humbert, oyun yazarının evine gidip onu öldürür ve adalete teslim olur.


Humbert Humbert, Amerika'ya yerleşmiş, orta yaşlı, Fransız asıllı bir dil profesörüdür. Fransa’dan gelerek Amerika’ya yerleşmiş ve başından bir evlilik süreci de geçirmiş, genç kızlara zaafı olan bir adamdır.  Çocukluğunda hüzünlü bir aşk yaşamış ve bu aşkın tesirinde kalmış, 45 50 yaşlarında bir adamdır.  Çocukken bir tatil sırasında aile dostlarının kızı ile aralarında kısa süreli bir aşk ilişkisi olmuş, fakat bu aşk ilişkisinin ardından daha birkaç ay geçmeden sevgilisinin ölüm haberini almıştır.  Sevgilisini daha çocuk yaşta kaybetmiş olmasından dolayı, bu talihsiz ve yaşanamamış ilişkinin ardından, genç hatta çocuk yaştaki kızlara karşı ilgisini kaybetmemiştir. Hatta yıllar sonra da bu duyguyu üzerinden atamaz bir hale gelmiştir. (Bu anlamda biraz da pedofili hastası görünümündedir.)
Başından geçen bir evlilikten sonra, Amerika'ya yerleşir. Humbert’in yerleştiği pansiyonu bir anne ile bir kızı yönetmektedir.  Tesadüfen geldiği ve pansiyoner olarak yerleştiği bu evde Bayan Haze ile on iki yaşındaki kızı Dolores Haze'i ile tanışır. Dolores'i görür görmez çocukluk yıllarında aşık olduğu ve kısa bir süre sonra kaybettiği çocukluk aşkı ile çok benzeştiğini fark eder. Dolores’i görünce kaybettiği çocukluk aşkını yeniden bulmuş ve görmüş gibi olur.
Yıllardır belleğinden hiç silemediği çocukluk aşkını Dolores Haze ile özdeşleştirir. L, Lo, Lola, Lolita, Dolly takma adları ile çağrılan Dolores ile Humbert Humbert arasında bir aşk oluşmaya başlar.
Dolores, babasını daha beş yaşında iken yitirmiş ve annesi ile bir pansiyonda yaşamaktadır. Babası ölünce annesi evlerinin bir kısmını pansiyon haline getirmiştir. “ Dolores, bir anı öbürüne uymayan, aksi, neşeli, kararsız, tay kıvraklığındaki yaşıtlarının aşiftece endamıyla zarif bir kızdır. “
Dolores’in annesi, Humbert'e âşık olmuştur. Ve bu aşkını her hali ile belli etmektedir. Bayan Haze bir süre sonra Humbert'e aşkını itiraf eder. Humbert evlenmeyi kabul etmediği takdirde Lolita'yı görmekten mahrum kalacağını bildiğinden, Dolores’in annesi Bayan Haze ile evlenmeyi kabul eder ve Bayan Haze ile evlenir.
Bayan Haze ile evlenen Dr Humbert’in aklı fikir Dolores’tedir. Doleres’te Humbert’e ilgi göstermeye başlamıştır. Humbert’e istediği her şeyi aldırtmaya başlamıştır, ondan giysiler, magazin dergileri ve canının çektiği  her şeyi istemekte ve Humbert’te ona bunları almaktadır.
Bu arada Lolita'ya, Dolores duyduğu ilgiye günlüğünde yer vermektedir. Bu günlüğü ele geçiren Haze delirmiş bir halde evden çıktığında bir trafik kazası geçirip ölür. Humbert'in istediği şey olmuştur. 

 Lolita Çocukluktan kadınlığa geçiş dönemindedir. Ama Humbert’ı kullanabilmeyi de öğrenmiştir. İşveli davranmakta ve, işvenin ne işe yaradığını fark etmektedir.  “Her şeyin bir karşılığının olduğu dünyada kurnazlaştı Tiksinerek sabretmeyi öğrendi. Almayı öğrendi, satmayı öğrendi. “Safdillikle hinoğluhinliğin, çekicilikle bayağılığın, efkârlı surat asmalarla gülpembesi neşenin karmaşası olan Lolita, kafası kızdı mı insanı canımdan usandıran bir velet olurdu.” 
Gittikleri bir şehirde Lolita okula yazılır ve eğitimine devam eder. Tiyatro oyunlarında oynamaya başlar.  Oynadığı bir tiyatro oyununda, oyunu izlemeye gelen tiyatro yazarı ile tanışır. Gezilerine kaldıkları yerden devam etmek üzere yola çıkan Humbert daha ilk durakta Lolita'yı kaybeder. Dolores , tiyatro oyununun yazarı ile ortadan kaybolmuştur.

Beğenebileceğiniz diğer yazılar

0 yorum

Yorumlarınız benim için çok değerli, şimdiden teşekkürler!